9 Temmuz 2018 Pazartesi

Haziran güzel bir aydır, kirazların bol olduğu bir aydır



Seçimler sonuçlandı. Sonuçlar ortaya çıktıkça Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne kadar büyük bir lider olduğunu çok daha iyi anladım. Kılıçdaroğlu hem espritüel hem de ön görüsü oldukça kuvvetli bir adam…

Ah canım, senin gibi bir lidere sahip olup da kıymetini bilmeyen CHP’liler utansın!..

Seçim kararı alınınca 24 Haziran’da seçim olacağı ve bu konuda ne düşündüğü sorulmuştu. Verdiği cevap tarihe geçecek nitelikteydi:

“Haziran ayı, aydınlık bir ay; güzel bir ay, karanlığın az ama aydınlığın en fazla olduğu bir ay… Haziran ayı kiraz mevsimi, kirazların bol olduğu ay… Hepinize iyi haziranlar diliyorum. Haziran ayı iyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği bir ay ayrıca…”

Ya şu cevaptaki inceliğe bakın… Sanat, sanat içinde…

Tenasüp var, tecahül-i arif var, kinaye var, tariz var, tezat var, tevriye var, hüsn-i ta’lil var… Yok yok yani…

Sen seçim diyorsun, adam kiraz diyor. Sen seçim diyorsun; adam aydınlık diyor, karanlık diyor. Sen seçim diyorsun; adam iyiler diyor, kötüler diyor.

“Haziran ayı, aydınlık bir ay; güzel bir ay, karanlığın az ama aydınlığın en fazla olduğu bir ay…” Kolay mı bu tespiti yapmak, hangi babayiğit çıkar da bu tespiti yapabilir. Ufkumuz açıldı, bilgimiz arttı, dünyaya bakışımız değişti bir anda.

“Haziran ayı kiraz mevsimi, kirazların bol olduğu ay… Hepinize iyi haziranlar diliyorum.” tespiti peki öncekinden geri kalır mı? Adam, hangi ayda hangi meyvenin yetiştiğini, ne kadar yetiştiğini biliyor. Üstelik bize iyi haziranlar dileyecek kadar da nezaket sahibi…

Asıl bomba tespit, son tespit…

İyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği ay: HAZİRAN

“Haziran ayı iyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği bir ay ayrıca…”

Bakar mısınız şu tespite? Sonuçlar da adamı yüzde yüz haklı çıkarmadı mı?

Peki, sonuç? Ak Parti ve Reis kazandı mı? Kazandı. Kılıçdaroğlu, CHP ve Muharrem İnce kaybetti mi kaybetti. Haziran ayı iyilerin kazandığı, kötülerin kaybettiği bir ay olduğuna göre… O hâlde iyi kim, kötü kim?

Lügatinde mağlubiyet kelimesi olmayan büyük lider

Gerçi Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlüğünde “kaybetmek” yok. Sonuçlar ne olursa olsun, nasıl olursa olsun hep kazanandır o. Kaybettiğini düşünse o koltukta bir dakika oturmaz zaten.

Kaybetmeyen lider bulmuş CHP ve CHP’liler, hâlâ “Kılıçdaroğlu istifa!..” diyor bazı aklı evveller. Dünyada başka bir örneğini gösterin Kılıçdaroğlu tarzında bir liderin, biz de sizinle eylem yapalım.
%22'nin %42'den büyük olduğunu, %22 alan partisinin %42 alanı yenmiş olduğunu, kendini her seçimde tokatlayan liderin kendinden çok korktuğunu söyleyebilecek cesarete sahip başka bir lider bulamazsınız!.. Bulabilirseniz onu takip edin. Nankör olmayın!..

“Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş; yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş.” demesine bakmayın siz Muharrem İnce’nin. Zahirde yenilmiş görünebilir ama o hiç yenilmemiştir.

Ha bir de koltuk sevdasında olanları partisinde istemiyor. Eğer ki girdiği on seçimden birini kaybettiğini düşünseydi, o koltukta bir dakika bile zinhar oturmazdı.

Atatürk’ü yediniz, İnönü’yü yediniz, Ecevit’i yediniz, Baykal’ı yediniz ama Kılıçdaroğlu’nu yedirmeyiz.

Dik dur eğilme, tüm AK Parti ve Reis yandaşları seninle!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder