31 Temmuz 2016 Pazar

Hasan Sabbah, FETÖ, Haşhaşiler ve Recep Tayyip Erdoğan

Hasan Sabbah’ı bilirsiniz. Fedailerini duymuşsunuzdur. Fedailerini haşhaş kullanarak kendine kul köle ettiğini de okumuşsunuzdur bir yerlerde. Dolayısıyla "Haşhaşi" kelimesini de özellikle 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra duymamış olamazsınız. Çünkü Cumhurbaşkanımız, FETÖ teröristleri için "Haşhaşi" sıfatını kullanıyor her gittiği yerde. Özellikle şu melun 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra FETÖ teröristleri için bu kelimenin biçilmiş kaftan olduğu, onları bu isimlendirme dışında başka şekilde tarif etmenin de mümkün olmadığı iyice ortaya çıktı.

Şöyle bir hikâye anlatılır:

Hasan Sabbah, kartal yuvası bir kale olan Alamut Kalesi'nde oturuyor. O zamanın Selçuklu Sultanı Selahattin bu Hasan Sabbah’ın peşine kelle avcılarını göndermiş. Hasan Sabbah’ın kellesini istemiş. Gel zaman git zaman Hasan Sabbah’ın elçisi, sultana gitmiş saraya. Elçi gelmiş ve “Sultana bir lafımız olacak.” demiş. Sultan “Buyur söyle!” demiş. Elçi bakmış şöyle, “Bu kalabalıkta olmaz.” demiş. Sultan kalabalığı göndermiş. Elçi, “Bu korumalar da gitsin, lafım sana.” demiş. Sultan, iyice merak etmiş; korumaları da göndermiş. O zaman elçi sultanın yanındaki iki kölemen korumaya bakarak onları da gönder demiş. Sultan, “Onları göndermem, onlar benim oğullarım, en çok onlara güvenirim. Biz üçümüz bir kişiyiz.” demiş. Haydi, söyle yahut da git. O zaman elçi, o iki kölemen korumaya dönerek “Size kılıçlarınız çekin ve hükümdara kıyın desem ne yaparsınız?” demiş. İki adam, tereddüt bile etmeyip kılıçlarını çekerek “Emrin olur!..” demiş. Bunun üzerine elçi, arkasına bile bakmadan çekip gitmiş. Ertesi gün Sultan Selahattin, Hasan Sabbah’ın peşine gönderdiği kelle avcılarını geri çağırmış.

Bu hikâyedeki durumla darbe girişimi sırasında öğrendiklerimiz ne kadar örtüşüyor!.. Cumhurbaşkanımızın en yakınındaki başyaveri FETÖ'ye bağlı bir terörist!.. Genelkurmay Başkanı'nın en yakınındaki yaveri ve özel kalem müdürü FETÖ'ye bağlı bir terörist!.. Devlet adamlarının sırtını dayadığı, belki de en fazla güvenip her şeyinin emanet ettiği en yakınındaki birçok bürokrat, FETÖ'ye bağlı bir terörist... O örgüt liderinden birisi gelse devlet adamlarımızla görüşmek istese ve o sırada Cumhurbaşkanı'na, Genelkurmay Başkanı'na veya bir devlet adamına kıyın dese kıyacak Haşhaşi doluymuş çevreleri...

Rabbim, devletimizi de, yöneticilerimizi de, milletimizi de bu Haşhaşi terör örgütünden korumuş. Bu kadar yakınımızda, içimizde, en kritik noktalarda olup da onların darbe girişiminden kurtulmuş olmak sadece Rabbimizin inayetiyle açıklanabilir, Rabbim yardım etmiş bu millete... Başta devlet yöneticilerimiz olmak üzere tüm milletimize düşen görev, bundan sonra bu Haşhaşi teröristlere ve onların destekçilerine toplum içinde yaşam hakkı vermemek!.. Bunlar, bu süreçte milletin içinden tamamen temizlenmezse bir daha temizlenemez.

Bunlar ayrıkotu gibi arsız, böğürtlen dikeni gibi teklifsiz; dalının değdiği yere kök salıyorlar. Bir tanesi yanlışlıkla bir yere yerleşse kısa süre içinde orayı ele geçiriyorlar, onun için bunlara hiç fırsat vermeyeceğiz…

Akla Ziyan Olaylar ve Temizlik Zamanı

15 Temmuz 2016'da akla ziyan bir darbe kalkışmasına şahit olduk. Yaşananlar bir kâbustu. Ancak asıl kâbusu bu darbeye katılanların kimlikleri ortaya çıkmaya başlayınca ve darbe karşısında bazı kesimlerin adice söylemlerini sosyal medyada paylaşmaya başlamasından sonra yaşamaya başladık. Büyük bir darbe kalkışması yaşanmıştı, ilk gece olayın vahametini pek de kavrayamadık. Sabah saatlerinden sonra ise ne büyük bir felaketin eşiğinden döndüğümüzü kavramaya başladık.

Kendi milletine gözü dönmüşçesine saldıran erinden generaline üniforma giymiş terörist çetesi...

Benim paramla, benim memleketimde, benim almış olduğum silahlarla bana saldıran, beni öldüren, beni tanklarla ezen, uçaklarla bombalayan aşağılık yaratıklar... Bunların hiçbirisi TSK'nin askeri değildir, kesinlikle Türk milletini temsil edemez!..

Bütün bu vahim duruma rağmen kahraman milletimiz, eşsiz bir mücadele örneği sergiledi. Bu darbeci yaratıklara büyük bir darbe vurarak şanlı tarihimizde altın bir sayfa daha açtı. Bizim hiçbir millete benzemediğimizi, zor zamanlarda ayrılığı gayrılığı, fikir farklarını bir kenara bırakarak nasıl da birlik olup yekvücut olduğumuzu tüm dünyaya gösterdi. Kahraman Türk milleti için ne kadar övgü cümleleri kurarsak kuralım az gelir.

Ancak ekseriyeti kahraman olan bu necip milletin içinde de tabii ki kendini bilmez, hain ruhlu, tasması başka güçlerin elinde olanlar var.

Askeriyenin içindeki rütbelilerin beşte birine yakın kısmının darbe kalkışmasına bir şekilde bulaşmış olması, adalet kurumlarında adaleti sağlamakla yükümlü olanlardan binlercesinin Pensilvanya'nın emir eri gibi hareket etmesi, devlet kurumlarında çalışıp milletin vergilerinden maaşını alanların başka mihrakların memuru olması, bürokraside yuvalanmış hainlerin kendi devletine değil de kökü dışarıda olan paralel yapıya bağlı olması, devletin üst düzey yöneticilerinin en yakınlarının Haşhaşi olması... Bunlar, moralimizi bozsa da umudumuzu koruyoruz... Bu Haşhaşi yapılanmadan kurtulacağız en kısa zamanda inşallah...

Darbenin ilk saatlerinde darbenin başarıya ulaştığı veya ulaşacağı sevinciyle paylaşımlar yapan hain ruhlu aşağılıklar...

Darbenin Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlık yolunu açmak ortaya koyduğu bir tiyatro olduğunu söyleyen akıl ve vicdan fukarası mahlûklar...

Darbede şehit olan yüzlerce vatandaşımızı değil de darbe kalkışmasında rol aldığı için halkın öfkesinden nasibini alan birkaç eri gündeme getirip darbe savunuculuğuna geçen omurgasız sürüngenler...

Bundan sonra sıra size gelecek inşallah... Devlet kurumlarında yuvalanmış tüm hainler, destekçileri gözlerinin yaşına bakılmadan ayıklanıp yerlerine vatansever insanlar yerleştirilmelidir.

Hain darbe kalkışmasında devletinin yanında olmayıp da fırsat kollayan ve darbenin başarılı olması için çalışan tüm şirketler, televizyonlar, gazeteler, kurumlar tarihin çöplüğüne yollanmalıdır. Gazeteci ve televizyoncu kılıklı darbeciler de bir daha çıkamamak üzere kodese tıkılmalıdır.

Darbe girişimine "tiyatro" diyen hainlere "ömür boyu hapis" rolü verilmeli; rolünü gerçekçi oynamayan denyolar da idam edilmeli ki bu milletin yüreği soğusun!..

Paralelci hainlerin; gazeteci, sanatçı, artist kılıklı bazı darbeci parazitlerin köküne kibrit suyu döküp OHA demek için OHAL ilan edilmiş olmasını ise çok isabetli bulduğumu da ifade etmeden geçemeyeceğim...

Rabbim, bu şer görünen durumdan hayır sonuç çıkarabilmeyi, arınıp temizlenebilmeyi milletimize ve devletimize nasip eylesin!..