19 Ağustos 2016 Cuma

FETOKOPİ

Bizim üniversite yıllarımızda o zaman adına hizmet(!) dediğimiz, şimdi ise herkesin acı bir şekilde bir terör örgütü olduğunu öğrendiği FETÖCÜ teröristlerle ilgili şöyle bir hikâye anlatılırdı:

Sol görüşlü öğrenciler, üniversitede bir gün FETÖ mensubu bir öğrenciyi tuvalette sıkıştırırlar. Sol görüşlü öğrencilerden biri, FETÖ mensubu öğrencinin kolunu tutar ve çevirmeye başlar. FETÖ mensubu öğrenci ise "Yapma muhterem kıracaksın." der. Sol görüşlü öğrenci ise biraz daha kıvırır kolunu, FETÖ mensubu öğrenci yine "Yapma muhterem kıracaksın." der. Ama diğeri çevirmeye devam eder ve çat diye bir ses gelir, FETÖ mensubu öğrencinin kolu kırılır. FETÖ mensubunun ise tepkisi, "Kıracaksın demedim mi sana muhterem!" şeklindendir.

Yakın zamana kadar FETÖCÜ teröristlerin hepsi bu öğrenci gibi pısırık, kendini savunamayan sümsük tipler olarak tanınır ve dalga geçilirdi. Şimdi geldikleri noktaya bakın: Kendini savunmaktan aciz bu sümsükler; kendi vatandaşına, polisine, meclisine silah sıkıp bomba atacak kadar gözü kara teröristlere dönüşüyor.

Erkekleri genelde eskiden badem bıyıklı, parlak, abartılı bir nezaketi üzerlerinde taşıyan tiplerdi... Kadınları ise onlara göre çabuk değişmeye meyyal, İslamî hassasiyetler noktasında pek de dirençli olmayan, değişime hazır olan tiplerdi...

Yine bu FETÖ mensuplarının bir özelliği, örgütleri için bıkmadan usanmadan fedakârca çalışmalarıydı. Yüz defa kovuldukları kapıya yüz birinci defa yine gitmekten çekinmiyorlardı. İnsanları gazetelerine, dergilerine abone etmeye, örgüt evlerine çekmeye, himmet adı altında haraç almaya çalışıyorlardı. Kendilerini tersleyin, aşağılayın, kovun yine de hiçbir şey olmamış gibi bir gün yine size gelebiliyorlardı.

17-25 Aralık sürecinden ve MİT tırlarına yaptıkları operasyondan sonra yaşananlara baktığımızda ise bunların Lanetullaha, Allah'a bağlı olduklarından çok daha fazla bağlı olduklarını gördük. O bunağın söylediği her şeyi şeksiz şüphesiz kabul ettiklerine şahit olduk. Sorgulamayan, koşulsuz itaat eden, koyun karakterli tipler...

Sosyal medya hesaplarından örgütlü bir şekilde aynı argümanlarla, yalanlarla, iftiralarla devlet büyüklerine saldırdıklarını; ülkemizi dış ülkelere gammazladıklarını gördük. İhanette sınır tanımadılar.

15 Temmuz darbe girişimi başarısız olduktan sonra ise azgın FETÖCÜ teröristler, Türk bayraklarını alarak meydanlara koştular. Sosyal medyadaki kusmuklarını silip FETÖ aleyhine paylaşımlar yapıp FETÖ aleyhine yapılan paylaşımları beğenme yarışına girdiler. Bu hainlerin hepsi omurgasız, haysiyetsiz, kişiliksiz...

Bunlara fırsat vermeyin!.. Çevrenizde FETÖCÜ bildiğiniz memur, öğretmen, bürokrat, iş adamı, yönetici kimler varsa hepsini ihbar etmek boynunuzun borcudur. Bildiği hâlde ihbarda bulunmayanlar da ihanete ortaktır. Onların ihanette sınır tanımayacaklarını gördük. Bunların en küçüğünden, en büyüğüne hepsi terörist ve teröristseverdir.

Kısacası bunlar aynı fabrika malı... Hepsi FETOKOPİ makinesinde FETOKOPİ yoluyla çoğaltılmış!..

16 Ağustos 2016 Salı

Haddinizi Bilin, Yoksa Bildiririz!..

15 Temmuz darbe girişimi, şükürler olsun ki girişimden öteye geçemedi. Şehit ve gazi olan vatandaşlarımız var. Bir de darbe teşebbüsünde yer alıp pisi pisine geberen leşler...

Darbe girişiminde topa, tüfeğe, tanka, uçağa aldırmadan ölümü göze alarak darbecilerin karşısına dikilen kahraman milletimiz var. Bir de kahraman milletimizden rol çalan dalkavuk, şarlatanlar...

Darbe teşebbüsünün olduğu gece abdest alıp iki rekât namaz kılıp şehadete yürüyen dindar kahramanlarımız var. Yaşantısında pek de dindar olmayan, hayatında dinî ritüeller pek yer almayan ama mesele vatan olduğunda gayrı hiçbir şey düşünmeden ölüme koşan kahraman yiğitlerimiz var. Bir de darbe girişiminin olduğu gece ortalıkta hiç görünmeyen, hangi taraf baskın çıkarsa o tarafa meyledecek; hiçbir ilkesi, çizgisi olmayan haysiyet yoksunu karaktersizler...

Darbe girişimin olduğu gece anında tepki verip ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın, hükûmetinin yanında olduğunu haykıran gerçek DEVLET adamları var. Bir de saatler sonra cılız bir açıklama yapan, "Acaba darbe gerçekleşirse bizim payımıza bir şey düşer mi?" derdinde olduğu izlenimi veren, "ama, fakat"sız açıklama yapamayan muhalefet liderleri...

Darbe girişimini püskürtüp Başkomutan'ın emriyle hesapsız, yaptığı işi vatandaşlık görevi olarak addedip meydanlarda vatan nöbetine haftalarca devam eden eli öpülesi vatandaşlarımız var. Bir de risk varken hiç ortalıkta görünmeyip hatta meydana çıkan vatandaşlarımızı elinden gelse bir kaşık suda boğacak zihniyette olup zafer muhakkak olduktan sonra zaferi sahiplenip zaferin asıl sahibi milletimizi gölgeden bırakan, meydanlardaki bu kalabalıklardan rant devşirmeye çalışan yüzüne tükürülesi soytarılar...

Darbe girişiminde ve sonrasında üzerine düşen görevi yapıp gidişatı takip eden, devlet içine yuvalanmış teröristlerin temizlenmesini bekleyen vatanperver bir çoğunluk var. Bir de kendine dinî bir cemaat süsü verip milleti, devleti sömüren FETÖ'yü bahane edip "Bu vatanın gerçek sahibi Kemalist-laik azınlıktır, devlet kadrolarında sadece bunlar olmalıdır. Biz olsaydık FETÖCÜLER bunu yapamazdı." diyen; geçmişteki bütün darbelerin müsebbibi, bu milletin değerleriyle, diniyle, imanıyla kavgalı; kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gösteren ama ne mal olduklarını milletin unutmadığı bir kesim var.

Darbe girişiminde FETÖ dışındaki çeşitli cemaatlere, sivil toplum örgütlerine, dinî oluşumlara mensup olan; kendini Ümmet-i Muhammed'in bir parçası, ülkemizi Ümmet-i Muhammed'in son kalesi gören ve "Bir olalım, diri olalım." diyen samimi Müslümanlar var. Bir de bizden gibi görünen ama bu darbe girişimini fırsata çevirip tüm cemaatleri, sivil toplum kuruluşlarını, tarikatları hedefe koyup düşman ilan ederek devletin bunlardan temizlenmesi gerektiğini söyleyen sünnet, mezhep düşmanı, İslam tarihinin tüm birikimlerini, değerlerini, âlimlerini, eserlerini reddeden, sapla samanı karıştıran sapkın bir kitle var.

Milletimiz ve devlet yöneticilerimiz kimin ne mal olduğunu iyi biliyor ama biz yine de bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini söyleyerek uyarı görevimizi yapalım.

Kendini uyanık; herkesi kör, âlemi sersem sanan bu şarlatanlara da diyoruz ki: Haddinizi bilin, yoksa bildiririz!..