15 Aralık 2016 Perşembe

İt Olsanız Yal İçtiğiniz Kaba Pislemezsiniz

Türkiye güçlendikçe, hedef büyüttükçe, kabına sığmaz oldukça başına örülen çoraplar da artıyor. Her gün yeni bir saldırıyla, yeni bir ihanet dalgasıyla karşılaşıyoruz.

Bizi bize bırakmamak için elinden geleni ardına koymuyor şer güçler!.. İçe kapansak, dünyayla ilgilenmesek, kendi derdimize dalıp mazlumlara kol kanat germeye kalkmasak hiçbir sorun olmayacak!..

Batı'nın tekerine çomak sokmasak, para kazanırken kazandığımızdan daha çoğunu tek dişi kalmış canavar Batı'ya peşkeş çeksek, onların değirmenine su taşımaya devam etsek, oynanan oyunlara seyirci kalıp oyun kurucu olmaya kalkmasak hiçbir sorun olmayacak ve çok iyi bir dost olacağız. Batı'nın istihbarat teşkilatları ülkemizde cirit atmayacak, sağda solda bombalar patlamayacak, insanlarımız katledilmeyecek; ama biz onlara boyun eğmeyip kendi ayaklarımız üzerinde özgürce ve onurumuzla yaşama yolunu seçince her şey bir anda değişiyor!..

Ülkede darbe kalkışmaları oluyor... Her yerde bombalar patlıyor... Ekonomik linç kampanyaları başlatılıyor!.. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan döndüremeyince, ülke tepe taklak gitmeyince Batı ve onların işbirlikçileri, kâfirler ve onları dost edinen Müslüman görünümlü münafıklar, gâvurdan çok daha gâvur olan içimizdeki gâvurlar kafayı yiyor, çıldırıyor, öfkeden kuduruyor!.. Son Beşiktaş patlaması da bu durumun en somut örneği!..

Batı'nın güçlü bir Türkiye istememesini anlıyoruz. Biz güçlü olursak onlar bu coğrafyada istediği gibi at koşturamayacak, arpaları kesilecek, insanları köleleştiremeyecek, yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömüremeyecek!.. Ancak bu topraklarda doğmuş, bu toprakların havasını alıp suyunu içip yemeğini yemişlerin Batı'nın köpekliğini yapmasını anlamakta zorlanıyoruz. Sizi yıllardır bu topraklar besledi, bu toprakların insanları büyüttü; bu toprakların kültürü, geleneği, insaniyeti yoğurdu!.. Nasıl oluyor da bu topraklara, bu toprakların insanına bu kadar kin besliyorsunuz? Sizi bu kadar insanlıktan çıkaran şey nedir? Sizin yerinize kapımızda it beslesek, önlerine yal koysak bu itler bizi ısırmazdı, yal verdiğimiz kaba pislemezdi!.. Sizden daha sadık olurlardı bize, dışarıdan gelen düşmana karşı bizi korurdu; onlar adına bizi ısırmazdı!..

Yıllardır kapımızda beslediğimiz fakat artık kuduz olmuş itleri beslemeye devam etmenin bir anlamı yok!.. Kuduz olmuş bu itleri tedavi etmeye çalışmanın, onlara boş yere zaman, mekân, para ayırmanın bir anlamı yok!.. Bu itleri itlaf etmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor!.. Bu itler; ihanetin tadını aldı; başkalarının kabından yal içmeye alıştı, artık bu itler bizim kapının iti olamaz!.. Bizi ısıracaklarını bile bile onlara yal vermeye devam etmenin anlamı yok!.. Bu itlerin adı ne olursa olsun; ister PKK, ister DAEŞ, ister DHKP-C, ister FETÖ olsun, tez zamanda itlaf edilmeli; kanları bile bu topraklara akıtılmamalı!.. Bu topraklarda aldıkları nefes, yedikleri yemek, içtikleri su haram; bunlara verilen her nimet, bu ülkenin vatandaşlarına haksızlıktır, onların hakkına girmektir!..

Buna ise hiçbirimizin rızası yoktur, bu böyle biline!..

İyi ki İHH İnsani Yardım Vakfı Var

İHH; milletimizin, ülkemizin ve Ümmet-i Muhammed'in yüz akı kurumlardan biridir. Hatta bu kurumların en önde gelenlerindendir.

İyi ki İHH var!.. Vicdanımızın sesi oluyor, üzerimizdeki yükü kaldırıyor, tembelliğimizi ve acziyetimizi bir nebze olsun örtüyor yaptığı çalışmalarla!..

İlk Bosna Savaşı'nda Sırp katliamlarına karşı Boşnakların yanında yer alıp fedakârca ve cesurca yaptığı çalışmalarla, Müslümanların yardımına koşmasıyla duyurdu adını.

Daha sonra Afrika, Filipinler, Filistin, Gazze, Arakan, Açe, Balkanlar, Irak, Suriye vb. dünyanın dört bir yanına götürdüğü yardımlarla, yaptığı çalışmalarla her geçen gün milletimizin gönlünde taht kurup müstesna bir yer kazandı.

Dünyanın dört bir yanında başta Müslümanlar olmak üzere mazlum milletler, "tek dişi kalmış canavar" Batı'nın ve ABD'nin zulmü altında inim inim inlerken İHH, o hâkim düzene rağmen mazlumların yanında yer aldı, almaya da devam ediyor.

Nerede kanayan bir yara varsa orada İHH var!..

Nerde açlık, yoksulluk, felaket varsa orada yaraları sarmak için İHH var!..

Nerede ehli küffarın zulmettiği bir Müslüman varsa ehli küffarın karşısına dikilen, onların korkulu rüyası olan İHH var!..

Nerede dünyanın kör, sağır, dilsiz olduğu bir zulüm, katliam yaşansa orada mazlumların gözü, kulağı, dili olan İHH var!..

Hiç kimsenin gitmeye cesaret edemediği, ulaşamadığı yerlere gitme cesaretini İHH gösteriyor; oralara ulaşmakla kalmıyor, oradaki insanların aşı, ekmeği, suyu, umudu oluyor.

Sadece Müslümanların değil; dil, din, ırk ayrımı yapmadan mazlum gayri Müslimlerin de aşı, ekmeği, suyu, umudu oluyor.

Saldırıların başladığı günden bu yana Suriye’ye yönelik yardımlarını aralıksız sürdüren İHH İnsani Yardım Vakfı, yine ses getirecek bir eylem planını uygulamaya koyuyor:

Dünyanın sessiz kaldığı Halep’teki duruma dikkat çekmek amacıyla bir kara konvoyu hazırlıyor. 14 Aralık Çarşamba günü Türkiye’nin dört bir yanından Cilvegözü Sınır Kapısı’na “Halep'e Yol Açın” sloganıyla bir kara konvoyu yola çıkacak. İstanbul Kazlıçeşme Meydanı’ndan Saat 11.00’de yapılacak basın açıklamasının ardından yola çıkması planlanan konvoya Türkiye’nin 81 ili ve yurt dışından da katılımlar olacak. Konvoyda, içerisinde temel gıda malzemelerinin yer alacağı yardım TIR’ları olacağı gibi katılımcılar da yanlarında insani yardım malzemeleri getirebilecek. Konvoyun son durağı olan Cilvegözü sınır kapısında bir basın açıklaması yapılacak. Açıklamada katliamların durdurulması ve insani yardım koridoru açılarak bu yardımların ulaştırılması çağrısı yapılacak.

İstanbul’dan başlayacak ve herkesin kendi özel araçlarıyla katılacağı yolculuğa dâhil olmak isteyenler için Sakarya, Ankara, Konya, Kayseri ve Kahramanmaraş illeri buluşma noktaları olarak belirlenmiştir.

Fırsatı ve imkânı olan herkes, bu konvoya katılsın!..

Fırsatı ve imkânı olan herkes, İHH'yı desteklesin!..

İyi ki İHH İnsani Yardım vakfı var!..

İyi ki başta Bülent Yıldırım abimiz olmak üzere İHH'da çalışan fedakâr, cefakâr, cesur insanlar ve hiçbir karşılık beklemeden çalışan İHH gönüllüleri var!..

Allah, sayınızı ve gayretinizi artırsın!..