5 Mayıs 2016 Perşembe

Tüm İmam Hatipler Kapatılsın!

Yine bir 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kavga ve çatışmalarla tam da ülkemize yaraşır(!) şekilde zehre çevirerek çok eğlendik. Gerçi bu yıl çatışmalar düşük yoğunluklu idi, bizi yeterince heyecanlandıramadı, hop oturup hop kalkmadık; yüreğimiz pek ağzımıza gelmedi. Bunu da bayramı zehir etmeye yeminli yabancı istihbaratların maşası, kaos ve çatışmadan beslenen vatan haini cici teröristlerimizin beceriksizliğine bağlıyorum. Önümüzdeki yıllarda buradaki açığı kapatmak için var güçleriyle çalışacaklarına canı gönülden inanıyorum.

"Adı, İşçi Bayramı; işçi ortalarda yok, bayram kayıp!.." diye düşünen bazı densizler(!) varmış!.. 1 Mayıs'ta sokaklara çıkıp yakıp yıkanlar, bu ülkeyi yangın yerine çevirmek için uğraşan masum teröristçiklerin yılda bir gün de olsa terör estirmeye, yakıp yıkmaya, milletimizin değerlerine sövmeye hakları yok mu? Gerici, yobaz, faşist, diktatör olmayın; bu kadarcık özgürlüğe de tahammül edin!.. Hainlerse, teröristlerse, insaniyetten ve İslamiyet'ten bîhaberlerse ölsünler mi?

"Şeriatı yeneceğiz!.. İmam hatipler kapatılsın!" diye açılan pankartların, atılan sloganların, 1 Mayıs İşçi Bayramı'yla da işçiyle de alakası olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Ama olsun... Niye kızıyorsunuz anlamıyorum. Biraz da insanlıktan nasibini almamış olanların penceresinden bakmayı deneyin dünyaya!..Ben denedim, bence de tüm imam hatipler kapatılmalı!..

İmam hatipler kapatılsın!.. Çünkü oraya giden hiç kimse; sokaklara çıkıp ortalığı savaş alanına çevirmiyor, polise saldırmıyor. Körü körüne CHP'li olup HDP'yle kol kola "Biji Apo" sloganı atmıyor, "Kürdistan'da direneceğiz!" demiyor.

İmam hatipler kapatılsın!.. Çünkü oraya giden hiç kimse; eşcinsel olup LGBT üyesi olmuyor, namus kavramını unutup ahlaksızlığı yüceltmiyor. Üzerini aramak isteyen polise tepki için kadınlı erkekli çırılçıplak soyunacak kadar arsız, hayâsız olmuyor. Önüne gelenle yatıp istediğinden hamile kalıp Allah korkusu olmadan kürtaj yaptırarak cinayet işleyip bunun da kendi özgürlüğü olduğunu savunacak kadar insanlıktan çıkmıyor.

İmam hatipler kapatılsın!.. Çünkü oraya giden hiç kimse, Batı'dan gelen her şeyi sorgulamadan kutsal kabul edip milletin değerlerine, inançlarına, kutsallarına küfretmiyor.

İmam hatipler kapatılsın!.. Çünkü oraya giden hiç kimse; kolay kolay içkici, kumarcı, sahtekâr, dolandırıcı, vatan haini, terörist olmuyor. Allah'ın rızasına uygun yaşamaya, doğruluktan ayrılmamaya, vatanına milletine hizmet etmeye çalışıyor.

İmam hatipler kapatılsın!.. Çünkü oraya rağbet artarsa 1 Mayıslarda ortalığı yakıp yıkacak, milletin değerleriyle savaşacak, her türlü ahlaksızlığı yapıp topluma yaymaya çalışacak, aile yapısını kökten sarsacak teröristçikleri nereden bulacak emperyalist, kapitalist dünyanın ağababaları?

İçinizden bazıları da, "İmam hatipler kapatılsın, tüm okullar imam hatip müfredatı ile donatılsın; yeni okulların adını da Kemalist, laik, solculara koyduralım. İmam hatipler kapandığı için onlar mutlu olsun, her okul bir imam hatibe dönüştüğü için de biz mutlu olalım." diyormuş. Çok insafsızsınız ne diyeyim.

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Ağzınıza LAİK Bir Yazı

Bildiğiniz gibi TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik yeni anayasada olmamalı." sözü üzerine bir linç girişimi başlatıldı. TBMM Başkanı, KAHRAMAN adammış gerçekten; kendini laikçilerin bıçağının altına İSMAİL gibi çekinmeden attı. Fark şu ki laiklerde İbrahim bulunmaz.

Cumhurbaşkanı'ndan normal vatandaşa kadar kendileri gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti edip tepki geldiğinde "Ne var bunda, fikir özgürlüğü..." diyenlerin laiklik konusunda sadece düşüncesini dile getirmiş olan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a, ardından hızlarını alamayıp İslam'a ve Müslümanlara etmedikleri hakaret kalmadı; ağza alınmayacak küfürler ulu orta edildi, tehditler havada uçuştu. Beklendiği gibi oldu, şaşırtmadılar. Kemalist, solcu, laikçi geçinen ne kadar yazar varsa hepsinin ağzından lağımlar aktı, akıyor. Bu ikiyüzlülüktür, şarlatanlıktır!..

Hani siz fikirlere saygılıydınız, hani siz özgürlükçüydünüz, hani siz her görüşün rahatça ifade edilmesinden yanaydınız? Özgürlüğü sadece kendiniz için istiyorsunuz, sadece sizinle aynı fikirde olanlar için düşünce özgürlüğü talep ediyorsunuz. İkiyüzlüsünüz, tahammülsüzsünüz, yobazsınız, seviyesizsiniz!..

Sadece sıradan kişiler değil, o sıradan kişileri provoke eden sıradan yazar ve aydınlar da küfür etmekte hiçbir sakınca görmedi. "Meclis Başkanı, sadece bir düşüncesini dile getirdi; katılmasak da saygı duymak zorundayız." diyecek kadar adam olanına rastlamadık. Uğursuzun biri, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz biz; şöyle asarız, böyle keseriz." diyerek ergenler gibi tehdit savurup meydan okudu. Milletin değerlerine tamamen yozlaşmış ve dili de çok itici olan kişi, yazısını düşünme organıyla bitirdi. İkinci yazısında ise "Laiklik Kadındır" dedikten sonra "Keriman Halis Ece’dir laiklik.
Sabiha Gökçen’dir. Türkan Saylan’dır..." diye devam etmiş yazısına. Keriman Halis kimdir? İlk dünya güzelimiz(!) Nasıl seçilmiş olduğunu ve jüri başkanının takdimini okuyuverin İnternetten... Sabiha Gökçen'in Dersim'i nasıl bombaladığını ve bununla nasıl övündüğünü de okuyuverin. Türkan Saylan'ın gencecik başörtülü kızlar üzerinden nasıl bir İslam düşmanlığı yaptığını 28 Şubat sürecini yaşayanlar hâlâ dün gibi hatırlar. Saydığı kadınların hepsi, milletimize de değerlerimize de yabancılaşmış, hatta düşmanlaşmış kişiler. Hiçbirisi millî değil ve milletimizi temsil edemez.

Laiklik değil, layıklık önemli bizim için bayım!.. Hiçbir şeye layık olmayanlar, her şeye laik oluyor. Dolayısıyla sizin gibi her şeye laik olan hastalıklı zihniyete sahip insanlar yerine, her şeye layık olan insanlar yetiştirecek bir sisteme ihtiyacımız var.

Yıllardır Atatürkçülük yiyip laiklik kusanlar; bu ülkede Müslümanlara, İslam'a ve millî olan her şeye kin kustular; herkese zulüm ettiler. Dolayısıyla laikliğin matah bir şey olmadığını, bir halta yaramadığını kendini laik olarak niteleyen niteliksiz laikçilere bakarak anlayabilirsiniz...

PKK laikliğin güvencesi, CHP yılmaz savunucusu, dinsiz marjinal SOL propagandacısı ise biz MÜSLÜMANLARIN muhalif olması bir mecburiyettir...