29 Nisan 2016 Cuma

CHP'nin Bu Millete Yaptıklarını Unutmak Vicdansızlıktır

CHP, bu millete bugüne kadar yaptıklarıyla Türk tarihinde ve hafızamızda öyle bir yer edinmiştir ki unutmak mümkün değildir. Nasıl unutulur şu yapılanlar:

Dünya tarihine her alanda adını altın harflerle yazdırmış; dünyanın en zengin kütüphanelerine, müthiş bir arşive sahip bir milletin bin yıldır kullandığı alfabeyi bir gecede değiştirerek şanlı bir milleti bir gecede okuma yazma bilmeyen cahil bir millet seviyesine indirmek hayali bile kurulamayacak bir başarıdır(!) Sonrasında devlet arşivlerinde yer alan Osmanlı Türkçesi ile yazılmış tüm belgeleri, kitapları atık kâğıt olarak yabancı devletlere satmak, Kayserili ve Yahudi tüccarların bile düşünemeyeceği kadar ticari dehanın ürünüdür.

Milletin kutsallarını kullanarak başa geçip sonra milleti ve değerlerini küçümseyip, kutsallarını aşağılayıp hayattan silmeye çalışmak kolay başarılabilecek bir şey değildir. Önce din ibaresini anayasadan çıkarıp sonra da Batı'da dinsizliğin teminatı için bulunmuş olan laikliği ana yasaya koymak herkesin cesaret edip uygulayabileceği bir şey midir? Sonra laiklikten hareketle ezanı Türkçe okutarak ucubeleştirmek; İstanbul'un fethinin sembolü, Fatih'in vakfiyesi olan Ayasofya Camii'ni müzeye çevirmek takdir edilmemesi(!) mümkünsüz bir başarıdır.

Millet giyecek don, yiyecek soğan bulamazken "Şapka Kanunu" çıkarıp o Yahudi serpuşunu giymek istemeyen ne kadar âlim, arif varsa darağacında sallandırmak; direnç gösteren halkın yoğunlukta olduğu Rize, Maraş gibi şehirleri bombalamak normal bir partinin ve insanların yapabileceği bir şey değildir.

Dünya dengeleri gereği çok partili hayata geçmek zorunda kalıp da açık oy, gizli sayım tiyatrosunu oynamayı CHP'den başka bir parti düşünemez. Halk devrimiyle iktidarını kaybedip de kendi ülkesinin başbakanını ve bakanlarını astırıp iktidarı yeniden uhdesine alabilmeyi CHP dışında hiçbir parti göze alamaz.

Ülke insanını çağdaş, laik, yobaz, dinci gibi sınıflandırıp suni düşmanlıklar üretmek, toplum barışını dinamitlemek ancak CHP ile mümkündür. Müslüman milletin dinini diyaneti öğrenmesini yasaklamak, başörtülü diye kadınlarının ekseriyetinin eğitim almasını yasaklamak, sırf inandığı gibi yaşamak isteyenlere kan kusturmak, gâvurun ekmeğini yiyip kılıcını sallayanların yapabileceği şeylerdir.

Halkın dâhil olduğu hiçbir seçimi kazanamayıp hep darbecilerle kol kola olup halka rağmen iktidara gelme özlemi çekmek ve her şeyden önemlisi isminde halk geçip halka ait olan her şeye düşman olma çelişkisiyle yaşamak...

CHP'nin bu yaptıkları unutulur mu?

"Diyorlar ki, Japonya atom bombası atılmasına rağmen uçtu, Türkiye hâlâ yaya!.. Türkiye'ye CHP'yi attılar, atom bombası ne ki?" demişti Üstad Hikmet Genç... Bunlar denizde damla aslında ama yer kalmadı. Kişi, CHP'nin bu millete yaptıklarını savunup CHP zihniyetinin günahına ortak olursa halkın ve Hakk'ın yanında hiçbir zaman itibarı olmaz rezil olur; bir Müslüman olarak unutur ve gaflete düşerse Allah, aynı belalara bir daha düçar eder yine rezil olur.

CHP'nin bu millete yaptıklarını unutanlar, iki cihanda rezil olur! O hâlde unutmayın!

25 Nisan 2016 Pazartesi

Ak Parti'nin Kirli Çamaşırlarını Ortaya Döküyorum

Pelin Batu'nun hızlı tren deyip de bol kömür atarak treni hızlandırdıklarını açıklaması, içimdeki zalim şüpheyi alevlendirmişti. Ben neden milletin kandırıldığı böyle bir olayı ifşa etmeyeyim diye harekete geçtim. Neler buldum neler!..

AK parti, son seçimde bir sürü vaatte bulundu, millete para dağıttı... Bunun kaynağını buldum. Meğer emekliye, memura, işçiye verdiği bu paralar, ayakkabı kutularına sığdıramadıklarıymış. Koyacak kutu kalmayınca da fazlasını millete dağıtmışlar.

Güya Boğaz'ın altından giden Marmaray yaptı ya AK Parti... Ortada denizin altından giden tren falan yokmuş, aslında deniz trenin üstünden geçiyormuş; bizi çok fena kandırmışlar. Sırf öküzler trene bakmasın diye treni deniz altına indirdikleri de söyleniyor, bazı öküzler hâlâ Marmaray'a bakıp iç geçiriyormuş.

Boğaz'a üçüncü köprüyü yapıyoruz diye övünüyor ya AK Parti... Aslında bu köprü, Atatürk döneminde yapılmış ama bugünler için üzeri sis perdesiyle örtülüp saklanmış... Şimdi yaptıkları, sadece köprü üzerindeki sis perdesini kaldırmakmış, köprüyü bile çalmış bunlar. Yılmaz Özdil'e duyurulur.

Atatürk Havaalanı'nın uçlarından sağa sola çekiştirerek havaalanını genişletiyorlarmış. Dünyanın en büyük havaalanını yapıyoruz diye hava atıyorlar bir de... Eski havaalanını çekiştirerek büyütmekmiş yaptıkları. Pelin Batu araştırsın bunu...

Körfez'in üzerine dünyanın dördüncü büyük köprüsünü yapıyorlarmış... Burada da durum bildiğiniz gibi değil. İstanbul-İzmir arasında yüzlerce km yol çalmışlar. Köprü bahane, hırsızlık şahane...

Randevu sistemiyle vatandaşın hastanelerde, kamu kurumlarında onlarca metre kuyruğa girip yeni dostlar edinmesinin, muhabbetin, kaynaşmanın da önüne geçti AK Parti. Özel muayenehanesine gitmeden vatandaşla ilgilenmeyen SGK doktorlarının ekmeğiyle oynadılar, çorba parası almadan dosyayı işleme koymayan tapu kadastro memurlarının çorba parasına göz diktiler. Kesilen bu rantların hesabını AK Parti'den ve R. Tayyip Erdoğan'dan sormak da eski SGK müdürü olarak Kılıçdaroğlu'nun boynunun borcudur.

Açıkladığım bu gerçeklerden sonra AK Parti tepetaklak gitmezse, Cumhurbaşkanı istifa edip muhtar bile olamayacak duruma gelmezse, ülke tekrar üçlü koalisyon dönemine dönmezse, Kemal Derviş ekonominin başına geçip IMF'den para dilenmezse, Mesut Yılmaz ülkeyi kumarhanelerden yönetirken yumruk yemezse, A. Necdet Sezer kamusal alanda başörtülü kovalamazsa, Kemallar üniversitelerde rejim bekçiliğine soyunmazsa; nursuz Nur Serter tırnağı olamayacağı tesettürlü gencecik nur yüzlü kızları ikna odalarında aşağılamazsa, Ecevit dirilip mecliste başörtülü milletvekiline haddini bildirmezse, Fetullah Gülen tekrar "Hocaefendi" diye anılmazsa, Aydın Doğan elindeki basın gücüyle hükûmet kurup hükûmet yıkacak güce ulaşmazsa ben de...

Ne dediniz? Bunlar geçti, devir değişti mi?