12 Nisan 2018 Perşembe

Herkese helal, Müslüman'a haram


Hikâyeyi bilirsiniz.

Bursa’da zamanında Müslüman bir zat bir çeşme yaptırır ve başına bir kitabe ekler:

“Her kula helâl, Müslüman'a haram!.." Tabii başkent karışır, bu nasıl fitnedir diye…
Yaka paça yakalanır adam, huzura getirilir. "Bu nasıl fitnedir?" diye çıkışırlar adama.
Adam, "Sebebi vardır, lakin ispat ister, dediklerimi yaparsanız ispatlarım." der. Kızar sultan ama bir taraftan da merak eder ve kabul eder dediklerini yapmayı!..

"Sultanım herhangi bir havradan rastgele bir hahamı yaka paça tutuklayın!" der.
Dediği yapılır. Tüm azınlıklar bir olur, başlarında Museviler, “Bu ne zulüm, bizim din adamımıza biz kefiliz, o masumdur…” derler. Çevre ülkelerden bile elçiler gelir, elçiler mektup üstüne mektup getirir.
Bir hafta dolunca haham bırakılır. Azınlıklar mutlu, bu sefer sultana teşekkürler, hediyeler...

Adam, "Aynı işi, herhangi bir kiliseden bir papaz için yaptırınız sultanım." der.
Aynı işlemle bir papaz yaka paça alınır pazar ayininden. Aynı tepkiler artarak devam eder. Haftası dolunca da papaz serbest bırakılır. Sevinç gösterileri, teşekkürler, şükranlar…

Sultan: “Bitti mi?” der. Adam, “Sultanım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle.”der. "Efendim başkentimiz Bursa’nın en sevilen âlimini alınız minberinden." der. Ulu Camii'nin imamını, cuma hutbesinin ortasında alıp yaka paça götürürler. Allah’ın bir kulu, tek bir olumlu kelâm etmez. Geçer bir hafta, nerde imam diye gelen giden olmaz… Hatta başlar bir dedikodu, koca âlim için: "Biz de onu adam, hoca bellemiştik. Kim bilir ne haltlar etti de tutuklandı. Vah vah, acırım arkasında kıldığım namazlara!.."

Padişah, "Eee ne olacak şimdi?" der.

Adam, "Bırakma zamanıdır, bir de özür dileyip helallik almak lazımdır hocadan." der. “Haklısın!..” der padişah ve denilenin yapılması için emir buyurur. Adam, "Ey büyük Sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böylesi Müslümanlara SU HELÂL edilir mi?"

Sultan acı acı tebessüm edip, “Hava bile haram, hava bile…” der.

Son zamanlarda yaşadığımız olaylar, bana bu hikâyeyi hatırlattı. Şöyle bir hatırlayalım:

İhsan Şenocak Hoca, açığa alındı. Yaptığı sadece kadınlara Kuran'a ve Allah'ın emirlerine uygun bir şekilde tesettüre girmelerini söylemekti. Kendinden başka herkese bir kulp takan ve Hoca'ya DAEŞ yetiştiriyor diye iftira atan bir Hoca(!) başta olmak üzere şürekâsı zil takıp oynadı ve modern Müslümanlar, karşı mahalleden önce ve daha fazla linç etti Hoca'yı...

Konya'da Felsefe Öğretmeni Ercan Harmancı... Suçu, İHL'de kız öğrenciler için beden eğitim derslerinin iHL ruhuna uygun olarak işlenmesini talep etmek... Sonuç: Öğrenci ve velilerinin; Hoca'nın ne kadar dürüst, ahlaklı, fedakâr bir öğretmen olduğu yönündeki şehadetlerine rağmen Odatv, Sözcü, Cumhuriyet, Doğan Medya gibi din düşmanı odakların hedef göstermesi, modern Müslümanların linç etmesiyle Hoca önce açığa alındı, sonra öğretmenlikten ihraç edilip yardımcı hizmetlerde görevlendirildi. Öğretmenin sapık biri olmadığını beyan eden arkadaşı için ise soruşturma devam ediyor ve onun da ceza alması kaçınılmaz görünüyor.

Yine Şanlıurfa'da imam hatip ortaokulunda bir hanım öğretmen, başını yeni örten kızların talepleri üzerine bir program düzenliyor. Öğretmene ödül verilmesi gerekirken mevcut iktidarın atadığı yöneticiler soruşturma açıyor.

Nureddin Yıldız Hoca... Uzun zamandır hedefe konulanlardan... Mevcut din düşmanı medya, Hoca'nın eski sohbetlerinden kırparak tepki çekecek videoları sürüyor piyasaya... Bir savcı, kendine vazife çıkarıp soruşturma açıyor. Yine bizim modern Müslümanlar, karşı mahalleden daha cevval bir şekilde Hoca'ya saldırıp sapık damgası vuruyor.

Örnekler daha da çoğaltılabilir... Müslüman kardeşlerimiz, hocalarımız; 28 Şubat'tan ne olduğunu bildiğimiz medya grupları ve tescilli din düşmanları tarafından hedef gösterilip linçe tabii tutuluyor, hakaretlere ve iftiralara uğruyor. Müslüman mahallesinin sakinleri bırakın destek vermeyi, kendilerinden farklı düşündüğü için bu insanların linç edilmesine katkı sunuyorlar ve din düşmanı tayfa yaralı bırakır kaygısıyla Müslüman kardeşlerini öldürmeye kastediyorlar.

Tam tersi durumlarda ne oluyor peki? Suçu sabit olan komünistler, Kemalistler, sosyalistler, ateistler vb. kendi mahallesinin insanları tarafından sürekli desteklenip korunuyorlar. Mahalle baskısı oluşturulup algı operasyonları yapılarak suçluyken kahraman ilan ediliyor ve ceza almalarını bırakın, meşhur edilerek ödüllendiriliyorlar.

Eee hâl böyle olunca şunları demek kaçınılmaz oluyor:

Düşünce özgürlüğü; herkese helal, Müslüman'a haram!..

Adalet; herkese lazım, Müslüman için lüks!..

İtibar; herkes için elzem, Müslüman için lüzumsuz!..

Mevcut idari kadrolar da Odatv, Sözcü, Cumhuriyet ve Doğan Medya haberleriyle hareket edip Müslümanları linç ettirdiği sürece bize her şey müstahak!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder