6 Eylül 2017 Çarşamba

Ay, Kurban Bayramı Bir Vahşettir

Ay ben bu kurban bayramlarında çok üzülüyorum!.. Alıp başımı gidesim geliyor buralardan!.. Dışarıya çıkamıyorum, televizyonlara bakamıyorum Kurban Bayramı süresince. Müslüman'ım demeye utanıyorum Kurban Bayramları yüzünden!..

Yine bir Kurban Bayramı'nı yaşıyoruz ve ortalık yine kan gölü!..

Yüz binlerce hayvana acımadan kıydı Müslümanlar!.. Kurban ettiler keçileri, koyunları, öküzleri, boğaları, develeri...

Aman Allah'ım bu ne büyük bir vahşet!..

Hâlbuki eti kasaplardan alıp o kadar hayvana kıymasalar çok daha güzel olurdu. Ben hep öyle yapıyorum, ne kadar ete ihtiyacım varsa fazlasıyla gidip kasaptan alıyorum. Hatta etsiz yemek yemiyorum ama hiçbir hayvanın canına da kıymıyorum. Ay ben kıyamam o hayvanlara!.. Ne gerek var o kadar hayvanı kurban etmeye, alırım kasaptan etimi oh mis gibi!.. Hatta çoğu zaman kasaptan et bile almam gider en lüks lokantada et yemeklerinin, kebapların en lezzetlisini yer çıkarım. Hem yemek yapmakla kim uğraşacak, elim ve evim et kokana kadar hazır yapılmışını yeriz.

Ben çok hayvan severim, çocuğum da olmadığı için evimde kedi ve köpek beslerim. Kedime ve köpeğime aylık yaptığım masraf, ortalama bir memur maaşı kadardır. Çocukla uğraşmak, ilgilenmek, çocuğun kahrını çekmek çok zor, ben o kadar zorluğa katlanamam. Çocuğun eğitimi var, istekleri var, beklentileri var; ama kedilerim ve köpeklerim öyle mi? Yiyeceğini al, bir bakıcıya bakımını yaptır tamam!.. Bana sadece sevme ve havasını atma kısmı kalıyor.

Giyeceğim konusunda da çok hassasım. Aldığım ayakkabılar bir defa hakiki deri olmalı, öyle her hayvanın derisinden yapılmış ayakkabıları da giyemem; derisi yumuşak olmalı, rahat olmalı... Yılan derisi olmayan kemeri takamam mesela... Çantamı sormayın onu mutlaka özel siparişle özel hayvan derisinden yaptırırım, genellikle de timsah derisinden... Evimizdeki koltukların hepsi ceylan derisidir, başka koltuğa oturamam. Ceylan da çok sevimli hayvan ama ne yaparsın ki koltuk çok önemli...

Evimin dört bir yanı fil dişinden yapılmış süs eşyaları ile doludur, eve fil dişi eşyalar ayrı bir hava ve güzellik katıyor.

Dolabımda kaç tane kürk manto var bilmiyorum. Çoğu da özel siparişle yapılmıştır; tilki, kaplan, fok, sincap derisinden mi dersin, ne dersen bulunur gardırobumda!..

Tüm Batı'ya, Avrupa'ya hayranım ama İspanyollara ayrı bir muhabbetim vardır. Hele o boğa güreşleri yok mu mest eder beni!.. Sırf boğa güreşleri izlemek için İspanya'ya gitmişliğim vardır birkaç kere!.. Matadorla boğa karşı karşıya geldiği zamanki heyecan tarif edilemez; hele de matadorun boğayı kan revan içinde yere devirdiği an ve oley oley sesleri yok mu insanı nasıl da kendinden geçiriyor!..

Bir de yeni yıllara yurt dışında girmeye bayılırım. Hindi kızartmasını ülkemizde yapabilen yok, Paris'te taze kesilmiş bir hindinin özel sosla yapılmış kızartmasını yeme zevkini tatmalısınız.

Konu nereden nereye geldi ayol!.. Ne diyorduk? Kurban Bayramı bir vahşet gerçekten!.. Modern dünyaya hiç yakışmıyor, ülkemizin ve Müslümanların imajını çok kötü etkiliyor. Bir gün biz de modern Batı gibi olur, muasır medeniyetler seviyesine erişiriz inşallah...

Çok konuştuk canım, haydi yılan derisi kemer, tavşan derisi ayakkabı, timsah derisi çanta siparişi vermiştim onların ne durumda olduğunu soralım. Sonra da yeni açılan restoranın kuzu pirzolası çok iyi diyorlar, birer pirzola yeriz.

Ay, Hac bu yıl da Kurban Bayramı'na denk gelmiş diyorlar, duydun mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder