1 Temmuz 2016 Cuma

Yetim, Öksüz ve Kimsesiz Çocuk: Gazze

Gazze; nefessiz kalmış, ölmek üzere olan bir çocuk... Nefessiz bırakılmış, ölüme terk edilmiş... Yetim, öksüz ve kimsesiz... Birileri müdahale edip nefes almasını sağlamazsa ölecek... Acilen ilk yardım yapılmalı, acilen nefes alması sağlanmalı, acilen yaşama döndürülmeli!..

Nefessiz kalmış, acil oksijene ihtiyacı olan biri için yaşam kalitesi diye bir şey olmaz... Önce hayatta kalabilmelidir o... Sonra temel ihtiyaçlarına gelir sıra... Su ihtiyacı, yemek ihtiyacı giderilir sırasıyla... Daha sonra ise hayatına devam edebilmesi için uygun bir ortam oluşturulmaya çalışılır kişiye... Özgürlük, eğitim, sosyal ortam vb.

Türkiye ve İsrail arasında varılan son mutabakatı biraz da böyle okumalı...

Herkes, kendi cephesinden ahkâm kesiyor... Bu mutabakatla ne lanetli kavim Yahudiler’e Filistin ve Gazze peşkeş çekiliyor ne de Filistin ve Gazze bir kez daha fethediliyor ne de ortada Filistin Fatihi Selahattin Eyyubi var.

Bu mutabakat, tabii ki biz Müslümanlar’ın arzulayacağı, ideal olan ve her şeyiyle kabul edeceği bir mutabakat değil. Ancak yiyecek ekmeğe, içecek suya, günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecek bilumum malzemeye ihtiyaç duyan Gazze halkı için bir rahatlama, bir nefes alma fırsatı olacak... Oradaki insanlar için bu bile önemli bir kazanımdır. Oradaki kardeşlerimizin hayatını sürdürebilmesi için en temel insani ihtiyaçlarının karşılanabilmesi elzemdir.

Klavye başında, sosyal medyada ahkâm kesmek kolaydır!.. Buradan siyasilere, ülkeyi yönetenlere sallamak herkesin yapabileceği bir şeydir. Bu mutabakatı beğenmeyenler -haklı gerekçeleri oldukça fazla- şimdi sizlere daha fazla görev düşüyor. ? Şimdi bu mutabakatın getireceği kolaylıklardan faydalanarak daha fazla yardım edin Gazze halkına, elinizi daha fazla cebinize atın, daha fazla yatırım yapın Gazze'ye...

Siyaset, ideal dünya görüşü için Müslümanların dertsiz bir dünyada yaşayabilmesi için yeterli değildir. (Müslüman için dertsiz dünya olur mu o zaten ayrı bir konu!..) Siyaseti ve siyasetçileri boğmaya uğraşana kadar siyasetin açmış olduğu alanı nasıl genişletiriz, daha duyarlı olmaları konusunda siyasetçileri nasıl yönlendirebiliriz diye çabalayalım...

İsrail, biz Müslümanlar için hiçbir zaman dost olmamıştır olmayacaktır. Onlara hiçbir şekilde güvenilmeyeceğini de en fazla biz Müslümanlar biliyoruz. Gazze ve Filistin'le ilgili tozpembe hayaller kurmaya da gerek yok. Ancak bu mutabakat sonrası İsrail için de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Mücadelemiz devam edecektir. Mücadeleyi sadece siyasilere havale edip yan gelip yatmak da yok. Önce biz üzerimize düşeni yapalım, sonra hükûmetten ve devletten daha fazlasını talep edelim.

Ne olur bu süreci siyasi hesaplarımız için kullanmayalım. Bu süreci Gazze için, Filistin için bir kazanca dönüştürmek olsun tek gayemiz. Eleştirilecek noktalarda devleti yönetenleri eleştirelim, destek olunması gereken noktalarda destek olalım onlara... Her şeyi ne toptan reddedelim ne de toptan kabul edelim!.. Kendimizi Gazzeli bir Müslüman'ın yerine koyup ve ona göre hareket edelim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder