17 Ocak 2016 Pazar

Bu ip ne zamandır başkasının elinde?

Nereden başlasam bilemiyorum ki... İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanların ülkemize saldırıları karşısında söyleyecek o kadar çok söz var ki...

Kime sırtımızı dayasak sırtımızdan hançerleniyoruz.


"Arkadaş" diyoruz, kalbi taş çıkıyor, arkadan hançerliyor.

Kardeş deyip besliyoruz, serkeş çıkıp bulduğu ilk fırsatta bize başkaldırıyor.

Alim diyoruz, zalim çıkıp bize zulmediyor.

Cahil diyoruz, Ebu Cehil çıkıp değerlerimize savaş açıyor.

Dindar diyoruz, kindar çıkıyor; bizi bir karış suda boğmak için fırsat kolluyor.

Fani diyoruz, cani çıkıyor; kendinden başkasına yaşam hakkı tanımıyor.

Fakir deyip kucak açıyoruz, hakir olup tepemize çıkıyor.

Delikanlı diyoruz, kanı bozuk eli kanlı katil çıkıyor.

Dayı diyoruz, ayı çıkıyor; ne dostluğuna güveniliyor ne düşmanlığına.

Yiğit diyoruz, it çıkıyor; ilk önce kendine sahip çıkanları kapmaya kalkıyor.

Ar, namus, haya diyoruz; maya bozuk çıkıyor, hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Hak, hukuk, adalet diyoruz; karşılığında hep hakaret duyuyoruz.

Birlik, beraberlik, kardeşlik, din, diyanet diyoruz; karşımızdakiler ihanet içine giriyor.

Adam olun canımızı yiyin diyoruz, canımıza kastediyorlar.

İnsan olun kâfi diyoruz, kâfir olup bölücülük yapıyorlar.

Biz Türkiye, Anadolu, vatan diyoruz; onlar ülkesini satan oluyor.
Üniversiteye alıp akademisyen ol, bilgi ver diyoruz; onlar haine, teröriste ilgi duyuyor.

Dünya yalan, kardeş kardeş yaşayalım diyoruz; KARA YILAN olup bizi sokmaya kalkıyorlar.

Gazete aldığımızı sanıp "Cumhuriyet" okuyoruz, onlar "Cumhuriyet"imizin canına okuyor.

Biz kanımızla, canımızla yedi düvelden "Cumhuriyet" alıyoruz; onlar her gün "Cumhuriyet"i satıyor.


Biz Fransız'a karşı Sütçü İmam oluyoruz, onlar Fransız'a karşı süt dökmüş kedi gibi yaltaklanırken bize Fransız oluyor.

Biz özümüzde kardeşlik var, gelmeyelim diyoruz oyuna; onlar gözümüzde kalleşlik var deyip tasmayı geçirtiyorlar boyuna.


Biz diyoruz ki kardeşlik hamurunu yeniden yoğuralım, biraz ben, biraz sen koy un; ipleri Batı'nın eline vermiş ayrılık türküsü çağırıyor koyun.

Boşuna debeleniyorsunuz ey gafiller, bölemez bu vatanı sefiller!

Siz tanıyamamışsınız henüz bu milleti, eninde sonunda yener kendisine musallat olan illeti.

Her zorluğa katlanır, çeker sefaleti ama hiçbir zaman kabullenmez zilleti.


Milletimiz, bilgisiyle amel etmeyenlere "kitap yüklü eşek" gözüyle bakar, onları ne dinler ne de takar.

Her zaman onurludur, yakışır ona vakar ama gerektiğinde gemileri yakar.

Boyun eğmez teröriste ve teröre, yeri geldiğinde dünyayı dar eder köre ve nanköre.

Kutsal bilmişiz at, avrat, silahı; bizimle uğraşanın kesilir iflahı.

Geçecek elbette geçecek bugünler de; güzel günlere, aydınlık yarınlara ulaşıp buluşacağız toylarda düğünlerde.

Ağlayıp karalar bağlayacak düşman, ihanet içindekiler olacak bin pişman...

Siz pisliğinizde boğulurken bize mis kokulu gül bahçeleri nasip edecek Rahman...

Selam ve dua ile... Kal sağlıcakla vatansever Müslüman...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder