26 Ekim 2015 Pazartesi

Kömürcüler ve Makarnacılar, Efendilerine Karşı



Türkiye’de önce bir CHP zihniyeti vardı. Bu zihniyete göre halk, Cumhuriyeti kurduğu iddia edilen elit kesimin, bir başka deyişle beyaz Türklerin, hizmetkârıdır. Efendileri kendilerine neyi uygun görürse onu yapmak zorundadır. Efendileri, onlar için en uygun olanı zaten bilirler. Halkın düşünmesine, kafasını kullanmasına gerek yoktur.

Ne iyi, ne kötü? Efendileri onlara gösterir.

Nasıl bir hayat yaşayacaklar? Efendileri onların hayat tarzını belirler.

Neyi giyecekler, neyi giymeyecekler? Efendileri onlara söyler.

Ne okuyacaklar, hangi yazarları okuyacaklar, kimlerden uzak duracaklar? Efendileri sınırlarını çizer.

Seçimler mi yaklaştı? Oy verecekleri partiyi efendileri işaret eder, onlar gider o partiye oy verir.

Her seçim döneminde kışkırtmalar, yalan haberler, entrikalar havada uçuyordu. Halk da bunlara bir şekilde kanıyor, istediklerine yakın davranıyordu. Onlar da meydanlarda istedikleri gibi at oynatıyorlar, istediklerini dünyada vezir ediyorlar, istemediklerini dünyaya rezil ediyorlardı.

Ama son yıllarda devir değişti. Devran artık böyle dönmüyor. Kaç seçim geçti, millet artık kendilerini bu milletin efendisi görenleri dinlemiyor. Hatta ne derse, neyi işaret ederse tam tersini yapıyor. Tabii durum böyle olunca yıllardır kendilerini milletin efendisi, ülkenin sahibi görenler de iyice çıldırıyor.

Halk onların istedikleri şekilde davranırsa, istediklerine oy verirse halk değerlidir ve halkın tercihlerine saygı duyulması gerekir; verdiği mesajın iyi algılanması gerekir. Ama halk, son yıllarda istedikleri gibi davranmayınca onların gözünde halkın itibarı da iyice düştü. Halk; artık bir paket makarnaya, bir torba kömüre kendini satacak kadar aşağılık... Ufak bir çıkar karşılığında oyunu vereceği partiyi değiştirecek kadar omurgasız... Hiçbir düşüncesi ve inancı olmayan, hep başkalarının yönlendirdiği boş yığınlar... Göbeğini kaşıyan, kıllı, takkeli, şalvarlı, evrimini tamamlayamamış insanımsılar... Bunu CHP zihniyetinden, onun paralel medyasından, kendilerini beyaz Türk olarak lanse eden ve efendilik taslayanlardan duymaya alışmıştık. Ama son yıllarda aynı söylemi, Tayyip Erdoğan ve Ak Parti muhalifi herkes kullanmaya başladı. Kendileri bu halkın neresinde duruyorsa artık... Bu halk, dedikleri gibiyse yarın kendilerine oy verirse bir anda bütün kusurlarından arınmış, kalitesi tavan yapmış mı olacak?

''Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.'' demiş Mevlana... Aslında olay şudur: Halkı bu şekilde aşağılayanlar, hakir görenler, halka karaktersiz, kişiliksiz muamelesi yapanlar; aynada kendi suretlerini görüyorlar. Halk, burada bir aynadır; aynada görülenler ise bunları söyleyenlerin kendilerinde bulunan, üzerlerinde taşıdıkları özelliklerdir. Ağızlarını her açtıklarında dillerinden hakaret cümleleri dökülen bu kesimin içinden sürekli pislik ve pis kokular saçılıyor etrafa...

Haftaya yeni bir seçim var. Şimdi de halkın tercihlerini etkileyecek, onları kandırabilecek kumpaslar, tuzaklar, manipülasyonlar peşinde koşmaya devam ediyor ve son dakikaya kadar da koşmaya devam edecek Tayyip Erdoğan ve Ak Parti muhalifi cephe... Bu cephe, öyle bir cephe ki içinde yok yok... Sağcısı, solcusu, futbolcusu, paralelcisi, devletçisi, derin devletçisi, kapitalisti, antikapitalisti, Kemalisti, antikemalisti, laiki, antilaiki, Kürtçüsü, Türkçüsü vs. hepsi bu cephede toplanmaya çalışıyor. Aralarına alamadıkları küçük, önemsiz bir kesim var sadece... Onu da aralarına alsalar sorun çözülecek de... Bir türlü aralarına almayı başaramadıkları önemsiz grup kim mi? HALK...

Şimdilik halka şirin görünmeye çalışıyorlar... Onun tercihlerine değer veriyor gibi görünüyorlar. Onun isteklerini, beklentilerini, inançlarını önemsiyor gibi bir hava estiriyorlar. Ama ortaya çıkacak sonuç, onlar açısından yine hüsran olacak ve biz o zaman yeniden göreceğiz gerçek yüzlerini...

Seçim sonuçları açıklanıp yine halk, bunları ters köşeye yatırınca da halka yapılacak hakaretlerin, halkı aşağılamaların bini bir para olacak. Halk, yine makarnacı olacak, yine kömürcü olacak, yine göbeğini kaşıyan adam olacak... Yine birileri kuduracak, yine birileri ‘’ama’’ ile başlayan salya sümük cümleler kuracak... Ama yine halkın dediği olacak...

Sizin bir hesabınız varsa Hakkın ve halkın da bir hesabı var ve hep tutmayacak hesap sizin, tutacak olan hesap da Hakkın ve halkın hesabı olacak...

Hasbinallah ve ni'mel vekil... Gerisi hikâye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder